Türkiye’deki, internet kullanım verilerine farklı kaynaklardan ulaşmak mümkün. Her türlü operasyonun dijital dünyaya kaydığı bir ortamda, pazarlama kampanyalarıyla etkileşime geçen kullanıcıların ayrıntılı bilgilerine ulaşmak internet sayesinde çok kolay.
Buna rağmen Türkiye’deki internet yatırımları hala olgun bir seviyeye gelmemiş durumda. Bu sıkıntının en büyük nedenlerinden biri de her sitenin farklı ölçümleme araçları kullanması ve farklı kriterlere sahip olması.
IAB Türkiye Internet Ölçümleme Araştırması, bu sorunu gidermek, sektörün tamamında kabul gören ortak birim oluşturmak amacıyla hayata geçirildi. Bu kaynakların en başında IAB Türkiye’nin resmi sitesi olan iab-turkiye.org geliyor.
IAB Türkiye üyesi tüm yayıncıların görüş birliğiyle başlatılan Internet Ölçümleme Araştırması bir yandan sitelerin trafiklerini ölçerken, öte yandan iki farklı panel aracılığıyla Internet kullanıcılarının davranışlarını izliyor.
- IAB Türkiye’nin araştırmalarına göre Türkiye’de internete bağlanan 25,2 milyon kişi var. Yani toplam nüfusun %42,53’ü internete bağlanıyor.
- Bu kişiler toplam 48 milyar sayfa gösterimine bulunuyor.
- Ortalama olarak internette 13 dakika 17 saniye vakit geçiriyoruz.
- İnternete bağlananların %57’si erkek iken %43’ü ise bayan
- Kullanıcılar en çok Google.com’da gezinmişler. 23,8 milyon kullanıcı Google’da 8 milyar sayfa gösterimi yapmış.
- 2. olarak en fazla facebook.com kullanılmış. IAB’ye göre Nisan 2012’de Facebook’a bağlanan 20,7 milyon gerçek kullanıcı var.
Ülkelerdeki facebook kullanıcılarının istatistiklerini tutan socialbakers.com’a göre ise Temmuz 2012 itibariyle ülkemizde Facebook’un 31 milyon üyesi var.
Peki ama yaklaşık 10 milyon fazla kullanıcı nereden geliyor?
Cevabı basit. :)Ülkemizde her 2 kişiden birinin bir de sahte facebook hesabı var, dolayısıyla rakamlar bu kadar şişik kalıyor ?
Neden mi sahte üyelikler oluşturuyoruz? Bunu da sosyologlara sormak lazım. Bu kadar çok kişinin dating amaçlı kullanıcı oluşturacağını aklım almıyor. Sizce neden?
Yalçın abi, bunun en büyük sebebi bence insanların sosyal ortamlarda kendilerini olduklarından farklı bir kişi gibi tanıtabilmeleri ve bu şekilde ruhsal bir doygunluk yaşayabilmeleri. Gerçek olarak kabul ettikleri hesaplarında özgür davranamıyorlar. Fake hesaplarında ise kendilerini gerçekten tanımayan insanlar arasında ise bir şair, isyankar, feminist, seksi, komik.. hangi sıfata sahip olmak istiyorlarsa o sıfata aitmiş gibi davranabiliyorlar, en azından yazıp çizebiliyorlar 🙂 Pokerden kendisine chip transfer etmekten tut, çalıştıkları şirketler adına fake hesap açma gibi onlarca sebep barındırmakla birlikte, en büyük sebebin ilki olduğunu düşünüyorum.
Bu arada yazı çok keyifli olmuş, daha sık yazmanı bekliyoruz Yalçın abi 🙂
Yalçın bey çok güzel bir noktaya dikkat çekmişsiniz. Facebook’ta bir kaç kampanya düzenlemiş birisi olarak almış olduğum verileri analiz ettiğimde (IP adresleri ve kullanıcı adı / soyadı) ; aynı IP üzerinden 20 hatta 40 kullanıcı girişi (işyeri olması ımkansız saat 20den sonra girişlerde), her 5 kullanıcıdan en az 4unun 5adet hesabı oldugunu, amac hediye oldugu ıcın bır bayanın yaklaşık 3saat boyunca her 4dk bir modem resetleyerek sisteme giriş yaptıgını gördüm 🙂
Bu konuda yazacak çok şey var fakat uzun yorumları okumayı bende sevmediğimden kısa kesmek en güzeli olacaktır.
Syg,
siz bu fake profillerin bir sosyolojik vaka olduğunu mu düşünüyorsunuz?
arkadaş ile dalga geçme hariç bir çoğunun nedeni sosyolojik değil yine iktisadi…
kendine “sosyal medya ajansı” diyen birçok kurumun elinde binler hatta onbilerce fake account var. ve ayda 50.000 TL + KDV fatura için şirket üst yönetimlerini bu oluşturdukları sahte turnoverlarla kandırıyor olmasınlar…??
Güzel bir sorgulama! Ben sorunuzun cevabını Sn Musa Savaş’ın, blogumda da yer verdiğim makalesinde buluyorum: “http://www.hasanbaltalar.com/index.php?id=102”.