Birçok şirkette facebook, twitter, friendfeed gibi sosyal ağlara erişimin yasak olduğunu görüp hayret ediyoruz.
“Bu devirde böyle yasakçı bir zihniyet nasıl sürer?” diyoruz. Ekmeğini internetten kazananlar için garip durumlar, ancak bir de patronların açısında bakmak lazım.
Aşağıda sosyal medyanın gereksiz kullanımına birkaç ana başlık hazırladım. Belki siz de bu gruplardan birine giriyorsunuzdur? 🙂
1) Mesai saatlerinde abuk paylaşımlar yapan profiller:
İş görüşmelerinde adaylar hakkında inceleme yapılırken şirketin kurumsal facebook hesabının arkadaş olarak eklemesini isteyen ve mesai saatlerinde daha önceki işyerinde kişinin yaptığı paylaşımları inceleyen firmalar bile var. Bu durumda bile hala kişiler gereksiz paylaşımlar yapmaya devam ediyor.
Ben de piyasada sevdiğim saydığım kişilerin sosyal medya üzerinde yaptığı gereksiz paylaşımları gördükçe hayret ediyorum. “Bir insanın bu kadar gereksiz tartışmalar içerisinde geçirecek vakti olur mu?” diye sormadan edemiyorum.
2) Doğrudan mesaj atacağına facebook üzerinde commentleşen veya mention yapan kişiler:
Facebook üzerinde özel konularını herkese açık bir şekilde konuşan profilleri görüp de hayret etmemek elde değil. Diyebilirler ki “Sende okuma kardeşim?”. Ancak wall’da yer alan önemsiz de olsa bir paylaşıma nasıl önemsiz olarak bakabiliriz.
3) Twitter’daki followerı yüksek kişilere samimi bir şekilde mention yapan kişiler:
Ahmet Hakan, Cüneyt Özdemir, Gülben Ergen’e yapılan mentonları anlarım da, özellikle online pazarlama/sosyel medya işine girmek isteyen kişilerin bu konuda followerı yüksek kişilere pat diye cevap vermeleri ilginç bir durum
4)Her türlü resmini facebook üzerinde paylaşan profiller:
Facebook kaçıncı güncellemesini yaptı, insanımız hala gruplandırma işine aşina değil. Kimisi herkes görecek diye fotoğraf video yüklemez iken, kimisi de arkadaş listesini gruplandırmadan her türlü fotoğrafı yüklüyor.
Burada da özenti kişileri 2 bölüme ayırmak istiyorum.
a) Sevgilisini paylaşan kişiler: Özellikle bak ne kadar güzel sevgilim var, ne güzel gezip tozuyoruz mesajını veren profilleri gördükçe garipsiyorum. Yarın öbür gün başka birisityle çıktığında, ayrıldığında eskim resimler ve mesajlardan nasıl kurtulanacak? Malum zaten yaz mevsimindeyiz, kanlar kaynıyor, kimin ne olacağı belli değil 🙂 Örneğin http://www.picknzip.com/ adresindeki uygulama sayesinde tüm arkadaşlarınızın resimlerini tek bir zip dosyasına indirebiliyorsunuz. Bu resimlerin kötüye kullanılma ihtimalini insanlar nasıl düşünmez, hayret etmemek içten bile değil.
b) Gezip gördüğü yerleri paylaşanlar: Bu konuda blog yazanları v.s anlıyorum da diğer yapılan paylaşımları anlamak biraz güç.
Eskiler derlerdi ya: “Yediğin içtiğin senin olsun gezip gördüğün yerleri anlat”. Kardeşim blog da yazmıyorsun, peki bu ifşa/teşhircilik durumu nedir. Ee resmini ekledin, ama hikayesini de dinlesek fena olmaz mı?
5) Foursquare veya Facebook places’da yapılan paylaşımlar:
Ben de Forusquare’i yoğun olarak kullanıyorum. En büyük avantajı, arkdaşınla ortak bir mekena gidip paylaşım yaptığında, uygulamanın arkadaşına otomatikmen haber vermesi. Yani offline ortamda yani dışarıda
sosyalleşmeyi tetikliyor.
Ancak bir de ev adresini paylaşan tipler var ki tam suça teşvik var. “Gel de evimi soy” diye haykıran kşilerin bir de sürekli check-in yapıp “Ev”lerinin mayorları olması, “Bak artık mayor oldum, tam tescillendi nerde olduğum, haydi bekliyorum hırsız arkadaş” demek değildir de nedir?
6) “Ben bu konuyla ilgiliyim” diye bağıran paylaşımlar:
Mashable, techcrunch gibi İngilizce sitlerden yapılan ve çoğu okunmadan yapılan paylaşımlar. Merak ediyorum bu paylaşımları yapanlara makalede ne yazıldığını sorsan %kaçı cevap verecek.
Sosyal Medyanın gereksiz kullanımı üzerine başka yazılarım da olacak. Takibe devam 🙂