Piyasalar ve Tahmin Yöntemleri


Üniversiteden mezun olduğumda amacım hemen bir işe girmek, girdiğim sektör ve firmada uzmanlaşmaktı. İşimi çok iyi yaparsam ve bilgi seviyemi artırırsam hızla yükseleceğimi ve çok para kazanacağımı sanıyordum. Bu amaçla üniversitede derslerime yoğunlaştım, sosyal aktivitelere önem verdim, iş dünyasıyla ilgili kitaplar okumaya başladım. Mezun olacağım yıl, 21 Şubat 2001 krizi patlak verdi. Milli Güvenlik Kurulu’nda Cumhurbaşkanı ve Başbakan arasında yaşanan gerginlik Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizinin patlamasına yol açtı.
Merkez Bankası’nın gecelik faizleri
%7.500’e kadar yükseldi, dalgalı kur politikasına geçildi. Devam eden günlerde Kemal Derviş Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığına getirildi.
Krizin etkileri uzun süre devam etti. Binlerce kişi işsiz kaldı, çok sayıda işyeri kapandı. Ben de üniversiteyi bitirdikten sonra çalışmak yerine, askere gitmeyi daha uygun gördüm. Yönlendiremediğim faktörler sonucu, alanımda ne kadar iyi olursam olayım, ‘olmayan’ paramın bir anda uçup gidebileceğini görmüştüm. Ekonomiyi iyi okuyamadığım takdirde başarıyı yakalayamayacağımı anladım.
21 Şubat 2001’den bu yana 7 sene geçmesine rağmen, birçok arkadaşımın temel ekonomik bilgilerden yoksun olduğunu görüyorum. İşletme okumuş, hatta MBA yapmış kişilerin yatırım araçları hakkında bilgi sahibi olmaması ve gündemdeki olaylarla ekonomik veriler arasında bağlantı kuramaması son derece üzücü.
Televizyon ve gazetelerde ise yorumcular, ekonomiyle ilgilenmeyenler için anlaşılmaz olmaya devam ediyor.

  • “FED, mortage krizinden ülkeyi kurtarmak için faizleri düşüreceğini açıkladı”.
  • “Olası bir Kuzey Irak harekatı öncesi, piyasalar tedirgin”
  • “Ulusal 30 endeksi düne göre bilmem ne kadar kayıpla, bilmem ne kadar puanda günü kapadı”.

Ekonomi ve finansı İngilizce okumuş ve pazarlamaya daha çok meyilli birisi olarak, ilk başta bütün bu yorumlar benim için de anlamsız birer cümleydi. Dolayısıyla, en azından TV ve gazetelerdeki yorumları anlayabilmek için, aşağıda herkesin faydalanabileceği bazı temel bilgileri derledim.

Faiz: Faiz belirli bir süre için paranızdan vazgeçmenin bedelidir. Ekonomideki temel faiz oranı Merkez Bankası’nın (MB) açıkladığı gecelik (over night-O/N) faiz oranıdır. Bu oran MB gösterge faiz oranı ya da MB politika faiz oranı olarak da isimlendirilir. MB gecelik faizleri, bono faizlerini, kredi ve mevduat faizlerini de etkiler.

Döviz Kuru: Bir birim paranın değerinin diğer para cinsinden gösterir. Piyasada arz ve talep dengesine göre belirlenen kur ‘Denge Kur’ olarak adlandırılır. Merkez Bankası’nın çeşitli biçimlerle hesapladığı teorik kur ise ‘Reel Efektif Döviz Kuru Endeksi’ yani REDKE’dir.

  • REDKE değeri 100 ise YTL yabancı paralar karşısında olması gereken yerdedir.
  • REDKE değeri
  • REDKE değeri >100 ise YTL aşırı değerlenmiştir.

Yukarıdaki grafikte de göreceğiniz gibi Ak Parti Hükümeti’nin iktidara geldiği yıl olan 2002’den bu yana REDKE’de hızlı bir yükseliş göze çarpıyor. Dolayısıyla aşırı değerli YTL, döviz kurunun daha da düşme ihtimalini yavaşlatıyor. Yani önümüzdeki dönemde, döviz kurunun ilerleyen yatay seyirde devam ettikten sonra, hızla yükselmesi muhtemel.

Hisse Senedi: Hisse senedi, şirket sermayesinin belirli bir bölümüne karşılık gelen ve sahibine ortaklık haklarından yararlanma imkanı veren kıymetli evraktır. Hisse senedi alarak bir şirkete ortak olursunuz.

Bono ve Devlet Tahvili: Devletin yurt içi piyasalardan borçlanmak amacıyla çıkardığı kağıtlardan 1 yıldan kısa vadeli olanlara hazine bonosu; 1 yıldan uzun vadeli olanlara ise devlet tahvili denir. İskontolu devlet tahvillerinin üzerlerinde vade sonunda elde edilecek tutar (nominal) baştan belirtilmiştir.

Eurobond: Özel sektör veya devletin yurt dışından borçlanmalarda kullandığı Sabit Getirili Menkul Kıymet’in (SGMK) ortak adı eurobonddur. Eurobondlar dış borçlanmada kullanılan, döviz cinsinden çıkarılan, uzun vadeli, sabit faizli ve vadeleri boyunca belli aralıklarla kupon ödemesi yapan yatırım araçlarıdır. USD eurobondları yılda 2 defa vade sonu değer (nominal) üzerinden %4’lik bir ödeme, Euro eurobondları da yılda 1 defa nominal üzerinden %8’lik kupon ödemesi yapar.

Repo: Repo, bir menkul kıymetin (hazine bonosu veya devlet tahvilinin) vadesinden önce, belli bir tarihte belli bir fiyattan geri alınması taahhüdü ile satılması işlemidir. 1 gün, 3 gün ya da 10 gün vadeli işlemler gerçekleştirilmektedir.

Yatırım Fonu: Profesyonellerin yatırımcı profiline göre ve belli kurallar dahilinde yönettikleri “mal varlıkları”na yatırım fonu denir. Hisse fon, tahvil ve bono fon, likit fon, sektör fon gibi çeşitleri vardır.

Bazı temel yatırım araçları ve tanımları öğrendikten sonra makroekonomik yorumlar yapabilmeye daha yakınız. Öncelikle bilmemiz gerekenler:

1. Doğru yatırım kararları verebilmek için “beklentiler harici” verileri analiz etmek gerekir.
2. Beklenti harici verilerin nedeni “iç talep”tir.
3. “İç talep” yükseldikçe, enflasyon artar. Tersi bir durumda ise ekonomi durgunlaşır.
4. Merkez Bankası enflasyon seviyesini faizlerle oynayarak etkiler.

Faiz oranları ile SGMK (tahvil, bono) fiyatları ve döviz kurları ters yönlü hareket eder. Ekonomide bir yavaşlama, hatta bir “durgunluk” sinyali alındığında, piyasaların canlanması için faiz indirimi beklenir. Faiz indirimi, beraberinde döviz kurunun, SGMK ve hisse senedi fiyatlarının artmasını sağlar. Döviz kurunun artması beraberinde altının da fiyatının artmasına yol açar.

Ancak hızlı ve sürdürülemez bir hızda büyüyen ekonomi de tehlikelidir. Bu durumda pek çok insan işe girecek, konut ve otomotiv harcamaları için borçlanacak, harcayacak, pek çok yeni şirket açılmaya başlayacak ve enflasyon artacaktır. Ancak, takip eden dönemde aynı büyüme hızı tutulamazsa, herşey tersine dönecek, ekononomik gelişme duracaktır. Dolayısıyla,aşırı büyümenin dizginlenmesi amacıyla, iç talebi kırmak için faiz oranları yukarıya çekilecektir. Bu durumda SGMK fiyatları düşecektir. Yeterince yüksek YTL faiz
i olduğunu düşünen ve bu yüksek faiz oranından yararlanmak isteyen kişiler ellerindeki dövizi bozarak YTL’ye geçecek, böylece döviz kuru düşecektir.

Maaş ve vergi ödeme günlerinde piyasada YTL azalacağı için faizler artacak, SGMK fiyatları, döviz ve altın yükselecektir.

Politik ve dolayısıyla ekonomik istikrarsızlık durumunda ise sıcak para hızla ülkeden çıkar. Bu durumda yatırımcılar YTL cinsinden SGMK’ları hızla satarak dövize yönelecek ve bu da beraberinde hem faizde hem de kurlarda bir atışı getirecektir. Yani normal şartların dışında bir politik istikrarsızlıkta, sıcak paranın çıkışıyla faizler artarken, SGMK fiyatları azalır, ancak döviz ve altın fiyatlarında artış yaşanır.

Makroekonomiyi anladıktan sonra temel ve teknik analizi özümsememiz daha kolay olacaktır. . .

Kaynakça: Silkelenen Keriz Olmayın, Hakan Özerol; http://www.fortis.com.tr; http://www.hisse.net; http://www.tcmb.gov.tr

Published by myparmaksiz

Lecturer in Marketing, Data Scientist, Digital Marketer, Story Teller, AMA PCM®

Leave a Reply

%d