Zengin ve eksantrik bir adam, büyük bir şehre varışının ikinci gününde altı dilenciyle karşılaşmış; bu kişileri bir önceki gün de para toplarken görmüş. Dilencilerin hepsi güneşe uzanmışlar, seçmiş oldulları mesleğin tadını çıkarıyorlarmış. Gezgin yanlarına yaklaşınca, başlarını kaldırıp merakla gezgine bakmışlar.
Gezgin de biraz eğlenmeye karar vermiş. En tembel olduğunu kanıtlayan dilenciye 1.000 dolar ödül vereceğini söylemiş. Ödülü kazanmak isteyen dilencilerin beşi birden, yarışmaya katılmak üzere, ayağa fırlamışlar. Her biri, mesela turistlerden para kazanırken oturmak gibi şeyler yaparak, arkadaşından ne kadar daha tembel olduğunu kanıtlamaya girişmiş.
Bu beş kişiyi bir saat boyunca eğlenerek izleyen gezgin, sonunda 1.000 Dolarlık ödülü kime vereceğine karar vermiş. Yarışmaya katılan altıncı dilenci gezgine göre en tembel olanmış. Çünkü, bu adam hem yarışmaya katılmamış, hem de bu süre zarfında çimenlerin üzerine uzanıp gazete okuyarak güneşin tadını çıkarmış.
Bu hikayenin bir ana fikri var: Eğer boş vaktinizi keyifle yaşıyorsanız, çalışmamanın da ödülü vardır.
Kaynak: Ernie J . Zelinski, The Joy of Not Working